Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan “2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi”nde yer alan Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında belirlenen temel hedefler arasında “Öncelikli Sektörler için Stratejik Malzemelerin Geliştirilmesi” başlığı altında Malzeme Teknolojileri için hedefler tanımlanmıştır. Milli Teknoloji Hamlesi ile ülkemizin stratejik hedeflerine ulaşmasında “motorlu kara taşıtları, deniz taşıtları, raylı sistemler, makine, yarı iletkenler, elektrik-elektronik, savunma, havacılık ve uzay sektörlerinin ihtiyacı olan stratejik malzemeler ve bu malzemelerin özelliklerinin belirlenmesi” hedefi yer almıştır. Ayrıca, enerji üretimi, depolanması ve transferi, savunma sanayisi için alüminyum, nitelikli çelik ve zırh çeliği gibi stratejik malzemelerin geliştirilmesine yönelik hedefler belirlenmiştir. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde belirlenen stratejik hedeflere ulaşmada malzeme mühendislerinin kilit bir rol oynayacağı açıkça ortaya koyulmuş ve ilgili sektörlerde araştırma-geliştirme ve üretim başta olmak üzere önemli bir istihdam potansiyeli ortaya çıkmıştır.
Çanakkale ili özelinde küresel pazarda kendine yer etmiş demir-çelik (İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San. Aş.) ve seramik (Kaleseramik Aş., Kale Maden Aş., Kale Frit Aş., Etili Seramik Aş.) sektörlerine ilaveten çimento (Akçansa) ve enerji (İçdaş Enerji, CenAl Elektrik Santrali, Borusan Enerji RES, Çan Termik Santrali, Enerjisa RES, Güriş RES) sektörlerinin önde gelen şirketleri bölgesel kalkınmaya hizmet etmekte ve bölüm için istihdam alanları yaratmaktadır.
Dünyada sözü geçen gelişmiş ülkelerin büyük firmaları incelendiğinde konumlarını koruyabilmek veya büyümek için nanomalzeme ve nanoteknoloji konularına araştırma-geliştirme faaliyetlerinde bulundukları görülmektedir. Malzeme Bilimi ve Mühendisliğinin önemi ve değeri gün geçtikçe teknolojiye paralel olarak katlanarak artmaktadır.
Yeni teknolojilerin bu kadar güncel ve hızlı bir şekilde gelişmesi malzeme biliminin gelişmesine katkıda bulunurken klasik malzeme teknolojilerinde (demir-çelik sanayisi, metal işleme, ısıl işlem vb.) bir yıpranmaya sebep olmamakta, yani iş alanlarında bir daralmadan ziyade genişleme artarak süre gelmektedir. Elbette iş imkanları bilim insanı yada mühendis adayının kişisel yetenekleriyle paralel olarak kendisini geliştirmesine de bağlıdır.
Günümüzde ve gelecek yıllarda malzeme bilimi alanında iş imkanlarında bir daralma olmayacağı sektörün ileri gelenleri tarafından öngörülmektedir. İş imkanları sadece malzeme bilimi ve teknolojileri ile sınırlı olmayıp, mühendis adayı lisans eğitimi boyunca temel bilimlerden ve teknolojik uygulama desteklerinin bir çoğunu içeren eğitim aldığı yakın disiplinler ve uygulama alanlarında da iş olanakları bulabilmektedir. Bölüm ile ilgili araştırma alanlarını temel alan mühendislik gereksinimleri asla azalmayacak olan ilgili sanayi dallarında da yetişmiş eleman ihtiyacı bu teknolojik gelişmelere paralel olarak artacaktır. Örnek vermek gerekirse yenilenebilir enerji kaynakları, savunma sanayisi, nanoteknolojik malzeme üretimi, gemi, otomotiv ve uçak sanayisi, demir-çelik sanayisi, metal işleme, plastik ve kompozit malzeme üretimi, elektronik malzeme dizaynı gibi çalışma alanlarına sahip endüstriyel firmalarda ve araştırma-geliştirme merkezlerinde yetişmiş eleman ihtiyacı sürekli olmaktadır.